Search...

Σάββατο 20 Ιουλίου 2013

[TR] IYUNANISTAN YETKILILERI MÜLTECI VE GÖÇMENLERI TÜRKIYE’YE GERI ITEREK HAYATLARINI TEHLIKEYE ATIYOR

Uluslararası Af Örgütü bugün yayınlanan yeni raporunda, büyük çoğunluğu Suriye ve Afganistan gibi çatışmaların sürdüğü ülkelerden gelerek Yunanistan üzerinden Avrupa Birliği’ne ulaşmaya çalışan mülteci ve göçmenlerin, Yunanistan sınır ve sahil güvenlik güçleri tarafından hukuka aykırı bir şekilde Türkiye’ye geri gönderildiklerini açıkladı.


40 sayfalık “Avrupa’nın Sınırında: Yunanistan’ın Türkiye Sınırında İnsan Hakları İhlalleri” adlı raporda, Yunanistan yetkililerinin, göçmenleri gruplar halinde, tehlikeli bir şekilde Türkiye’ye “geri-itme” uygulamaları inceleniyor. Geri-itme (toplu sınır dışı) uygulamaları sırasında sınırı geçenlerin bireysel durumları göz önünde bulundurulmuyor ve sınır dışına karşı kendilerine herhangi bir itiraz hakkı tanınmıyor.
Rapor Türkiye’den Yunanistan adalarına geçmeye çalışan mülteci ve göçmenlerin tehlikeli yolculuğuna dikkat çekiyor; Yunanistan’a geçmeyi başaranların çoğunlukla karşı karşıya kaldıkları son derece kötü tutulma koşullarını inceliyor.

Meriç Bölgesi'nde bulunan mülteci ve sığınmacıları için olan Fylakio gözetim merkez
Mart’tan bu yana Uluslararası Af Örgütü, Yunanistan ve Türkiye’de yaklaşık 30 kişi ile yaptığı görüşmelerde en az 39 faklı geri-itme vakasına dair ifadeler topladı. Görüşülen kişiler Ege’yi ya da iki ülke arasındaki Meriç Nehri boyunca kuzeyde uzanan kara sınırını geçmeye çalışırken Türkiye’ye geri itildiklerini ifade ettiler.
Görüşülen mülteci ve göçmenlerin hemen hemen hepsi kendilerinin ya da birlikte yolculuk yaptıkları diğer kişilerin Yunanistan yetkilileri elinde şiddet ve/veya kötü muameleye maruz kaldığını anlattı. Birçoğu, yetkililerce aralarında para, aile fotoğrafları ve aile yadigârı gibi şeylerin de olduğu kişisel eşyalarına el konulduğunu ya da bazen bunların denize atıldığını söyledi.
Uluslararası Af Örgütü, Avrupa ve Orta Asya Direktör Yardımcısı Jezerca Tigani, “Yunanistan sınırında olanlar sadece Yunanistan için değil, bir bütün olarak Avrupa Birliği için utanç kaynağıdır. Topladığımız geri-itme iddialarının sayısı oldukça endişe verici. Bu sayı, yasa dışı olmasına rağmen, Yunanistan yetkililerinin düzenli olarak bu yöntemi uyguladığına işaret ediyor. Geri-itme uygulamaları ayrıca insanların hayatını ciddi bir şekilde tehlikeye attığı için son derece tehlikeli” diye konuştu.
Uluslararası Af Örgütü tarafından toplanan ifadeler, Ege Denizi’nde gerçekleştirilen geri-itme uygulamalarında Yunanistan sahil güvenlik görevlilerinin insan hayatını açık bir şekilde hiçe saydığını gösteriyor. Deniz üzerinden Yunanistan’a geçmeye çalıştığını ifade eden 14 kişinin 13’ü, Türkiye’ye geri itilirken Yunanistan sahil güvenlik teknelerinin kendi şişme botlarına çarptığını, botlarının sahil güvenlik görevlilerince bıçaklandığını ya da geri-itme uygulaması sırasında neredeyse alabora olduğunu anlattı. Bazıları motorlarına hasar verildiğini, küreklerinin alındığını ve öylece denizin ortasında bırakıldıklarını söylediler. Meriç Nehri’ni geçtikten sonra yakalanıp geri itildiklerini anlatanlar da hayati tehlike taşıyan benzer uygulamalara maruz kaldıklarını rapor ettiler.
Geçen yıl Yunanistan’ın Meriç Bölgesi’ndeki kara sınırına 10,5 kilometre uzunluğunda tel bir duvar çekmesi ve buraya yaklaşık 2.000 ek sınır güvenlik görevlisi sevk etmesiyle, mülteci ve göçmenler daha tehlikeli olan Ege denizi rotasını tercih etmek durumunda kalıyorlar. Geri itilme tehdidinin yanı sıra, geçen yılın Ağustos’undan bu yana aralarında kadın ve çocukların da olduğu ve çoğunluğu Suriyeli ve Afganlar’dan oluşan 100’den fazla kişi Yunanistan’a ulaşmaya çalışırken boğularak hayatını kaybetti.
Tigani, “Hava durumunun iyileşmesiyle ve Suriye, Afganistan, Irak ve Somali’deki çatışmalar sürdükçe, daha fazla insanın bu tehlikeli yolculuğa çıkmasını ve benzer trajediler ile ne yazık ki daha fazla karşılaşmayı bekliyoruz” dedi.
Yunanistan’a ulaşabilenler ise rutin olarak karanlık ve kirli hücrelerde uzun süre idari gözetim altında kapatılıyorlar. Uluslararası Af Örgütü’nün konuştuğu insanların çoğu yaklaşık dokuz aydır parmaklıklar ardındaydı. İdari gözetim altında tutulanlar içinde sağlık problemleri de oldukça yaygın.
Tigani, “Mülteci ve göçmenlerin tutulduğu koşullar genelde dehşet verici. Aslında o hücrelerdeki insanları ziyaret ederken, gerçekten AB’de olduğumuzu hatırlamakta zorlandık. Bu kişilerin çoğu çatışma, yoksulluk ve açlıktan kaçarken Yunanistan’da kendilerini karanlık, kirli ve rutubetli ortamlarda, yeterli yiyecek olmadan, temiz havaya bile erişimleri son derece kısıtlı bir şekilde kapatılırken buluyorlar. İdari gözetim altındakilerin bazıları, hücrelerinde tuvalet olmadığı için tuvalete gitmek istediklerinde polisi çağırmak zorunda kaldıklarını, ancak bazen çağrılarına saatlerce cevap gelmediğinden idrarlarını şişelere yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Diğerleri ise üzerinde yattıkları nevresimlerin aylardır yıkanmadığını; sabun, şampuan ya da ped benzeri hijyen ürünlerine kısıtlı erişimleri olduğunu dile getirdi” dedi.
Uluslararası Af Örgütü, Yunanistan yetkililerini, geri-itme uygulamalarına derhal son vermeye ve toplu sınır dışı ile kötü muamele iddialarını soruşturarak, sorumluları yargılamaya çağırıyor. Örgüt, ayrıca yetkilileri sınırı geçerken yakalanan herkesin uluslararası korumaya ilişkin taleplerini bireysel olarak değerlendirmeye çağırıyor. Uluslararası Af Örgütü, ülkede düzensiz göçmen ve sığınmacıların ayrım gözetilmeksizin uzun süreli olarak idari gözetim altına alınmalarına son verilmesini ve idari gözetime alternatif tedbirler geliştirilmesini talep ediyor.
Burada, AB’nin de oynaması gereken bir rol var. AB, Yunanistan’a sınırlarını kapatmak yerine mülteci ve sığınmacılar için kabul koşullarını iyileştirme konusunda destek vermeli. AB ayrıca mülteci ve göçmenlerin sorumluğunu paylaşmanın yeni yollarını bulmalı.
Tigani, “Sınırlarını kontrol etmek elbette ki Yunanistan’ın yetkisi dâhilinde. Fakat bu yetki Avrupa’da güvenlik ya da daha iyi bir yaşam bulmaya çalışanların insan hakları pahasına kullanılamaz. Yunanistan ve Avrupa’daki milyonlarca insan için zor zamanlardan geçiyoruz; fakat bu durum mültecilerin ve göçmenlerin gördüğü muamele için bir bahane olamaz. AB üyesi diğer devletler Yunanistan’ın kapılarında bekçi gibi hareket etmesinden oldukça mutlu görünüyor. Ancak Yunanistan sınırındaki uygulamalar nedeniyle, Avrupa ülkelerinin bir yandan dışarıda barış için baskı yaparken, diğer yandan Avrupa’da güvenlik arayan insanlara iltica hakkı tanımaması ve onların hayatlarını riske atması acı bir ironi olarak karşımızda durmakta. AB şimdi harekete geçerek sınırlarındaki insan hakları ihlallerini durdurmalı” dedi.


1.33 MB
Frontier Europe Human Rights Abuses on Greece’s border with Turkey.pdf 466.66 KB


9 July 2013